Bugune kadar hic dogru duzgun nasil hissettigimi anlatamamisimdir. En kotu yanim ve en buyuk eksikligimde bu olsa gerek. Ozellikle Ingiltere’ye tasindigimdan beri gelistirdigim bi “savunma mekanizmasi” gibi. “Insanlar ne hissettigimi bilmezse beni incitemez” dusuncesi. Kendimi koruyacagim diye insanlari hayatimdan itmeyi becerdim ya o da ayri bisey tabi.
Bugunku ve bundan onceki davranisimi (illa) aciklamak istiyorum. Becerebilcek miyim bu sefer bakalim…
Benim tek istedigim guzel gunler gecirip beraber mutlu olmamizdi, o yuzden okadar seni mutlu etmek istedigimi anlatmaya calistim. Mutlu oldugunu soylemene ragmen nedenini anlayamadim. En azindan benden kaynaklanmadigindan eminim cunku seni mutlu edebilcek hic bisey yaptigimi, hatta yapabildigimi dusunmuyorum.
I feel like a total disappointment and a liar. Kendimi suclu hissetmemin en buyuk nedenleride bunlar. Okadar konusmadan sonra hayal ettigin, istedigin gibi biri degilmisim gibi, bosuna aylarca vaktini harcadigin zaman kaybi gibi.
Neyse, daha fazla uzatmadan burda susuyorum.
p.s. saat 2.14 olmus uyuyamadim ya, o halde Merry Christmas falan filan.
Hayat, gece gökyüzüne bakıp "Bir tane bile yıldız olmaz mı?" derken meteor yağmuruna tanıklık etmekmiş...
25 Dec 2012
24 Dec 2012
Yanlis zamanda hayatiniza giren kiz
Kendi capimda bi problemim ama en azindan bunun farkindayim.
Duzelmeye calisirken kendimi daha mi yiprattim? Herseyi
gittikce batirdim mi? Buyudumugu saniyordum, yoksa yanildim mi?
Belkide duygularimi tamamen kapatmaya karar verdigimde bunu
yerine getirmeliydim? Sirf mutluluga yer vericem diye kapinin araligini biraz
fazla acmis olsam gerek.
Ama bu sefer dikkatliydim.
Kicimla dusunmeye karar vermistim ki tamda iyiye gidiyodu hersey…
Subscribe to:
Posts (Atom)