Evlilige hic bi zaman
sicak bakamadim. Tamam itiraf ediyorum arada bi dusunurum, “bi gun neden
olmasin?” gibisinden. Oysa bizim ailede bugune kadar bosanan bile olmadi.
Evlenen bir kez evlendi sonrada oylece gecinip gittiler iste. Ama belkide evde,
lise cagima kadar goremedigim evlilik kareleri yuzunden boyleyim bilemiyorum.
Annem, babam nerdeyse 22 yildir evli olmalarina ragmen babamin isi nedeniyle
hic bi zaman dogru duzgun beraber yasamaya zamanlari olmamis. Yani bu 22 yil
icinde 1 yili ayri ulkelerde (sehirlerde bile degil duruma bak iste) bile
olmadan yasadiklarini sanmiyorum. Sanmiyorum diyorum bide tam emin degilmisim
gibi, butun hayati boyunca babasini zar zor goren kiz ben degilim ya hadi
neyse.
*Lisedeki ekonomi dersinde ogrendigime gore hic bi zaman bisey
kesinmis gibi yazmicakmissin. O gun bugundur nerdeyse herseyi boyle yazar oldum
bu da alakasiz bi not*
Sahsen ben boyle bi evlilik istemem. Evlilikten once gelen iliski durumlarinda
ciftlerin birbirinden uzak (Long Distance Relationship) olmalari normal ama
evlenince bi zahmet biseyler ayarlansin. Ne bu boyle? Bi taraf bekar evinde
yasarken diger taraf cocukla kaliyor falan.
Konumuza devam edelim...
Amerika’da doktorasini yapan kuzenim, Fransiz erkek arkadasiyla Turkiye’ye
geldiler Noel tatili icin. Adamcagizin bi kac fotografini gormustum zaten
facebook’ta. Aileyle tanistircaklar falan filan. Amcamlarin evine gittik, 175
boylarinda, kumral, zayif, kuzenim gibi 25 yaslarinda bi Fransiz, iyide birine
benziyo. Kim dokunsa incitebilir gibi... Dogal olarak sessiz ve utangacti nede
olsa sadece kiz arkadasinin ailesiyle degil, kiz arkadasinin Turk ailesiyle
tanisiyordu. Acidim ama en azindan nerdeyse herkesin Ingilizce bilmesi onu biraz
rahatlatmisti sanirim. Sonrada canim annecigim ve babacigimin benim 4.dilimin
Fransizca oldugunu soyledi tabi, gurur duyuyolar ya.. o da sevindi,
sevinmesinede en son ne zaman dogru duzgun Fransizca konustugumu bile
hatirlamiyorum. Cok gerekmedikce, yani biri beni Fransa’ya postalamayip orda
tek basima birakmadikca konusmam, kendi istegim olmadan.
Gecenin sonunda herkesden gecer not aldi tabi. Sessiz, sakin, saygili bi
Fransiz beyfendisiydi nede olsa.
Sonra dusundumde, eger ben bi gun evlenicek olsam (ki hep evlenmem derim
ama kendimden bu kadar eminde konusmamaliyim biliyorum) ya gizlice evlenirim
yada butun sulaleme bir gun onceden falan soylerim. Gelen gelir, gelmeyende
kendi bilir, ben kactim hadi gorusuruz misali..
Damat adayini aileden saklamak bile degil olay. Damat adayini hayatta
tutmak. Bugune kadar aileme (annem ve babam dahil) hic bi erkek arkadasimi
tanistirmadim. Tanistirdim ama sadece arkadasim olarak bildiler tabi. Benim
tarzimda belli bide. Gorunus olarak boyle boyle bi tarzim var demek istemem ama
eger gecmisime bi goz atarsak kahve sac ve goz, 180+ boy diye bi gercek cikiyo
ortaya. (Evet canim bu minyon boyutuma ragmen boyle seyler oluyor) ama
kesinlikle karizmatik bu da ayri bi gercek. Kisilik olarak tabikide guclu,
saglam bi kisilik onemlidir. Genelde hislerimi degil beynimi kullanirim ama
olay biri olunca en cok hislerimle giderim. 6.hissimde bi enteresan oldu yazdan
beri ama o tamamen farkli bi konu. Zaten zor begenirim... sustum.tamam.
Ama genel olarak baktigimizda butun sulalemden biraz fazlasiyla farkli bi insan olup
ciktigimdan (bunu nasil becerdigimide bilsem) hoslandigim erkeklerinde ailem
tarafindan hemen oracikta sevilicegini sanmiyorum. Ama olsun, o dusunmesin bu
seyleri, kafasini yormasin.
Istanbul’daki dunyalar tatlisi ama bi okadarda yaramaz ablacigim... beni
anladigini biliyorum... heehheheheh.