18 Jul 2012

3 gunluk yildonumu ... (1.gun)

16 temmuz 2011.

Hersey okadar degismisti ki sanki yeniden baslanan noktadaydi Summer. Sanki olan bitenler yasanmamisti bile. Yine ayni durumdaydi. Summer bu yaz gecesinde tek basina terasta oturup manzarayi izlerken dusuncelerinin icine daldi ve daldigi gibide cikamadi. Sessizce ve beklenmedik bir halde goz yaslari tek tek ama hizlica akmaya baslamisti. Luna’ya mesaj atti. “Tam gecen yil dun, Okyanus’u nerdeyse 2 yil aradan sonra ilk kez aradim. Ama simdiki halimize bak yine konusmuyoruz.” Luna’yla dertlesen Summer, kendini bi celiskinin icinde bulmustu yine. Kalbi Okyanus derken akli Toprak diyordu. Ama dememeliydi, boyle dusunmemeliydi. Toprak hic olmicakti ve olmamaliydi. Luna sayesinde gecenin sonuna dogru bir karara varan Summer, Okyanus’a “Sen insan misin ya?” yazili sitemli bi mesaj atmakta yetindi. Kisa bi sure sonra Okyanus’tan gelen sinirli “Ne diyosun sen?” tarzindaki mesajla hersey yeniden baslamisti. Ortadan kaybolan atesin yeniden alevlendigi an buydu. Ama ikiside bundan habersizdi…

13 Jul 2012

Iyiki dogdun bebegim


Iyiki dogdun Okyanus'um. Iyiki yillardir gormedigim arkadasimi "tesadufen" internette bulup onun evinde kalmisim.
Iyiki o gun "tesadufen" onun evine geldinde tanismisiz.
Iyiki bi kac saatligine olsada kaldin. Iyiki gittiginde bile onu arayip benimle konusmak istedigini belirttin.
Evet..
Nerdeyse 5 yil once yasandi bunlar. Zaman nasilda akip gidiyor degil mi?

28 Aralik 2007

Summer'in aklinda baskasi vardi aslinda. Hades'i 6 aydir taniyodu ama Summer ile aralarinda okadar ortak noktalari vardiki.
Mujde'nin evindeydi bugun, Summer'in planinda onlarda kalmak vardi. Nede olsa kac yildir gormuyodu bu cok sevdigi arkadasini.Bilgisayarin basina gecti, msn'i acti ve Hades ile konusmaya basladi. Ondan hoslaniyodu tabikide ama Hades’in agzindan cikan butun laflar aradaki bagi koparmaya yetmisti. O gun, gununu beraber gecirdigi kiz hakkinda susmadi hic. Hersey ama herseyi anlatmisti. Summer’da oyle salak salak bilgisayar ekranina baka kalmisti. Ah zavallim.

Mujde, Summer’i mutlu etmeye calisiyordu oysa, guldurmeye hatta gidiklamaya ama Summer’in hic hali kalmamisti artik. Mujde’nin telefonu caldiginda yine tek basina kalmisti. “Arkadasim gelicek o da arkadasini getircek” demisti. Sadece “Iyi peki tanisalim” diyebilmisti Summer. Kafasi halen Hades’teydi. Bu arada Mujde’nin arkadasinin ismi unisex bir isimdi ama daha cok kizlar tarafindan kullaniliyordu. Kapi zili caldi Mujde kapiyi acti, Summer odada bekledi. Odanin kapisi acildiginda once kisa boylu biraz tombul acik kahve/koyu sari sacli bi erkek girdi, Summer bundan sonraki Mujde’nin (kiz) arkadasidir dedi icinden.

Summer bu kadar yanlis olamazdi…

Cunku kapidan giren ikinci kisi, uzun boylu, esmer ve cok karizmatik bi erkekti. O an ne oldugunu halen bilemeyen Summer sadece o kisiyi gordugunde biseyler hissetiginden emindi sanki onu onceden tanimiscasina kendini bi anda ona okadar yakin hissetmisti ki, oysa o halen bi yabanciydi, sadece bi yabanci.

Summer’in elini sikmaya geldiginde ben *isim buraya iste* demisti. Bi an ismini bile unutan Summer hemen kendini toparlamaya calisti ve nasil olduysa basarmisti. Saatlerce oynanan sacma soru cevap oyunu, bilmem ne bilmem ne sonrasinda kisa boylu olan illa gitmek istemisti. Uzun boylu hic istememisti ama kalalim biraz daha diyip durmustu fakat arkadasina dinletememisti. Tam cikarken Summer’in minyon boyutu hakkindada lafini etmisti. Evine dondugunde Mujde’yi aramisti. Ilk dedigi sey “Summer’i ver” oldugunda Summer sasirmisti. “Hayir olmaz yapamam” demisti Summer, Mujde’ye. Ama israrci arkadasi tarafindan yenik dusen Mujde, sonunda telefonu Summer’a vermisti. FalanFilan…

Tabi, Summer daha o kisinin “Okyanus’u” olucagini bilmiyordu fakat bir tek seyden emindi, Okyanus hayatini degistiricekti.

8 Jul 2012

Gereksiz gereksinimler degil bunlar


Bir biraya belkide vodkaya, bir bara, bide Okyanus yada Luna gibi insanlara muhtac kalmis bir Summer var artik…
Gunlerdir yazliginda luks bir hapis hayati yasayan Summer artik catlama asamasini coktan gecmis ve kirilma asamasina gelmis bir durumdaydi. Yas olarak kendisine en yakin insan annesi oldugunu farkedince…neyse.
Olay sadece evden cikmamakla kalsa, tamam diyebilirdi belkide. Zaten evde fazlasiyla alkolde vardi abur cuburda, muzikte. 
“Eeee okadar alkol varsa niye bir biraya muhtac?? Manyak misin? Git al bi tane ic!” diyebilirsiniz.
Fakat sizde biliyosunuzdur ki ozellikle aileden fazla yakin olmadiginiz insanlar size misafirlige geldiginde ve yaslarida fazlaca ilerlemis oldugunda, bu tarz “gunahlari” onlerinde islememiz pek makul degilmis. Sonra arkandan konusurlarmis, annen baban hakkinda laflar edip “nasil bi kiz yetirmisler boyle?! ayyy” derlermis, bilmem ne bilmem ne… Bide aniden odamida basmiyolar mi? En cokta buna bayiliyorum zaten. Kapiya vurmak falanda yok, direkt kapi oyle bir kuvvetle acilir ki, artik o kapinin nasil yerinden cikmadigina sasirirsiniz. Bende o durumdayim iste.
Tabikide hersey kotuyken nolur? Daha da kotu bir hale gelir… Yan komsunun zaten sabahtan beri okey oynamasini cektigim yetmemis gibi, misafirlige gelenler klubune bir bebekte katilmis olmaktadir. Disari cikmadigim icin tam emin degilim ama galiba durmadan cocugu suya batirip cikartiyolar ve bebekte durmadan aglayip, zirliyo. Bi sussa..ahh ahhhhhh! cok sey istiyorum yine galiba.
Okyanus’ta zaten fazla etrafta dolanamiyo bazi isleri yuzunden. Luna’yida sorarsaniz, ki sormazsiniz cunku Luna’yi size tanitmadim daha ama bunu sonra yapmayi dusunuyorum, bu hanim kizimizda oldugum yere gelemiyor! Okyanus ve Luna’yi sevmeme ragmen bu tarz olaylarda bi ¬___¬ yapmiyorum degil tabi.
Ve son olarak, bar. En son bara gittigim tarihi hatirliyorum laaaaan! 
Afedersiniz biraz kabalastim, lanli manli konustum normalde boyle bisey yapmam, kusuruma bakmayin. 18 Haziran 2012, Istanbul. Evet en son cici bi arkadasimla mac izlemek icin bir bara gitmistik ve ondan sonra bi daha bar yuzu gormedim ve bu gunlere geldim.
Demek istedigim su ki, YETER!

2 Jul 2012

Sessizlige gomulup…


Aynadaki kiza bakti. Gozleri kizarmis, yuzu sismis genc bir bayandi Summer’in gordugu o kisi. Saci dagilmisti. Belkide hayatinda ilk kez butun acilari disariya vurmustu. Kendisi gibi gorunmuyordu artik.

Peki o kimdi?

Lavabonun soguk mermerine dayadi ellerini, butun agirligini oraya odakladi, durdu. Kafasini yeniden yukari kaldirdiginda, taniyamadigi o kizin yuzunu yeniden gordu.

“Ah be! Ne yaptin sen yine?!”

En guzel anilarinin yasandigi sehirde bile degildi. Evinden, arkadaslarindan ve en cok sevdigi Okyanus’undan uzakti. Yapayalnizdi. Tek derdi yeni bir kacis yolu bulmakti.

Seni hayata baglayan ne?


Olum ve kalim arasinda gecen bir kosusturmaca degil belkide. Basarili olabilmem icin eminim ki farkli yollar vardir. Ama su an, benim tek kacis yolum bu…
Summer, “seni hayata baglayan ne?” diye sormustu Okyanus’a.
“Ailem.”
Iste o an, Summer hayatindaki eksikligin farkina varmisti. Ayni soru, o’na yoneltildi.
“Gelecekteki ben…”
Summer’i hayata baglayan, gelecekte olabilcegi, olmak istedigi kisiyi gormekti. O’nun yasadigi hayata, yasabilcegi mutluluklari, tatli zorluklari, basardiklari ve belkide onun icin en onemlisi olan, butun yasayacaklarina ragmen kimin veya kimlerin yaninda kalmayi tercih ettigini gormekti. Bazi hayalleri biraz garipti. Ama hayalleri ve umutlari vardi. Iste o an, kuzeyin soguk ruzgarlari yuzune vurmuscasina bir darbe almisti Summer. Neden her sabah uyandiginda yorgun hissettigini ve neden her gozlerini dunyaya yeniden actiginda ustunde bir agirlik oldugunu anladi.
Cunku eger bir insanin tek umudu kendi ise, kendinden baska kimsesi yoktu.
Elbette  Summer’in etrafinda ailesi ve arkadaslari vardi. Ama O’nu hayata baglayan onlar miydi?
Hayir.
Ama o cok sevdigi Okyanus, ayri bir maceraydi. Summer’in siyah, beyaz ve gri tonlarindaki hayatinin butun renklerini olusturan, kendisi kadar yarali ve bir okadarda yaralayabilen Okyanus, Summer’in gozlerinde ayri bir insandi. Bugune kadar sevebilme yetenegi bile olmayan, ailesine bile “seni seviyorum” diyemeyen Summer’in butun duvarlarini yok edipte kalbinin avucunun icinde tasiyan tek insan olmustu o…
Peki Summer Okyanus’suz yasabilir miydi?
Evet.
Secebilcegi butun hayatlarin en zorunu secmisti belkide. Ama Okyanus’suzda yasamisti bir zamanlar, Okyanus’u tanidiktan sonra bile. O eksikligin farkindaydi, O’nsuz yasabilirdi evet ama bunun sadece hayalini kurmak, en derin yaraya tuz basmak gibiydi.
Peki ya gelecekteki Summer? Belkide ustune fazla yuk bindirmisti bu genc yasinda. Ama tutunabildigi tek gercek kendisiydi. Cunku biliyorduki, hayatta ne olursa olsun, sonunda guvenebilcegin tek gercek kendinsin.