31 Jan 2013

Sabir.


Sanirim bugune kadar yapmak istemedigim seyleri zorla yapmak zorunda kaldim. Oysa hersey kendi iyiligim icindi. Rasyonel dusununce ve sonuca varilinca kazanan ben olucaktim. Ama yolun ortasina bile gelindi mi emin degilim, bilmiyorum, ama damali bayragi goremeden kendimi kaybettim.

Hayatimda bi eksiklik hissediyorum. Buyuk bi eksiklik. Halen adini koyamadigim, tanimlayamadigim, anlam veremedigim derin bir kuyu gibi. Iyi olmadigimi itiraf bile edemiyorum kendime. Sadece anneme “iyi degilim” diyebildim ve bu iki kelimeye ettigim an kontrolsuz bi sekilde aglamaya basladim. Beni rahatlaticak sarkilar acmistim oysa, odamda, tek bir isigin altinda. Yari karanlik.

Nefes aldikca karnimdaki agri gittikce belirginlesiyor. Bedenimdeki yuk artiyor. Bogazim daha da dugumleniyor. Dort duvarin arasinda hapsoluyorum ve kapiyi buldugumu  sandigim an ortadan kayboluyor. Ve herseyin sonunda kendimi yatagimin sol ust kosesinde kivrilmis ve yuzum tamamen kizarmis bi halde buluyorum.

Elimi kalbime koyup sakinlesmeye calisiyorum. Ama icimden gelen tek sey icimdeki her neyse onu yalin ellerimle cekip cikartmak ve bi kenara atmak oluyor.

En cokta herseyi birakip kacmak istiyorum. En son istedigim sey bulundugum yerde olmakken kendimi burda mahkum olmusum gibi hissediyorum. Ama oyle, hic bi yere kacamiyorum. Her gece gordugum kabuslardan uyandigimdan daha kotu bi halde, adeta nefes almami engellemeye calisan bi aciyla bi duello icindeyim, ve yeniliyorum.

Artik neden diye soramiyorum bile. Orayi geceli yillar olmus zaten.

Hep mutlu ve huzurlu uyanicagim sabahlarin hayallerini kurardim ama bosuna umitlenemem artik.

Patience. 

22 Jan 2013

Turkce vs. Ingilizce (Kufurler)


Olay su: 

Benim uc tane ana dilim var, Turkce ve Ingilizce bunlardan ikisi. Ama nedense Turkce benim icin daha anlamli ve icten gelir. Benim icin farkli bi yeri vardir Turk dilinin ve kulturun. Mesela yillarca Turkce kufur bile etmemisimdir ama gercektende Turkce kufurler Ingilizce kufurlere gore ciddi derecede agirdir. Mesela Ingilizcede “Fuck” kelimesi, her kelimenin basina, sonuna getirilip bi cesit sacma bi cumle olusturabilir, illa hakaret anlaminda olmayadabilir mesela. 

Ornek: Fuck this fucking fuck. Hem sifat, hem isim, hemde fiil hallerine burunup cikmis karsimiza.

Ama guzelim Turkce’mizde kufur edilicekken butun sulaleyi icine katabilme olanagi, karsidaki insanin gecmisinden tut olene kadar ki olan zaman dilimini bile sigdirabiliyosun. Cumle kurarken (ozellikle kufur ederken) yaraticiligin sinirlarini zorlayabilcegimiz bi dilimiz var.

Haksiz miyim?

20 Jan 2013

Bu yaziyi bitiremedim ama olsun...

Gecen yil universite 1.siniftayken haftanin en az 5 gecesi disari cikardim. Pazartesi, sali, persembe, cuma, cumartesi bazende pazar gunleri bizim "grubun" sectigi gecelerdi. Sectigi geceler diyorum cunku bizim universitenin her gecesinde bi klupte universite gecesi vardi. Disari cikmadan once yurttaki mutfagimizda icip eglenirdik, amac gece kluplerine girmeden once kafayi bulmak sonra yine icip daha da sarhos olmakti. Zor sarhos oldugumdan her parti bizim icin bi acidan beni en azindan cakirkeyif/sarhosluk arasina getirmek icin bi oyun haline gelmisti.

Simdi dusunuyorumda...

Neden insanlarla beraber olupta haftada 5 gece icince degilde, tek basina odanda oturup sadece muziginle beraber sessizce icince "alkolik olucaksin" diye endiselenmeye baslar insanlar?

2.sinifa baslayali (universitede bulundugum surede) 1 kez bile gece klubune gitmedim. Gecen yil beraber takildigim grubu biraktim. Gereksiz insanlari hayatimdan attim. Ve bunun sonucunda hem derslerime daha cok odaklanabildim, hem insanlarin sacmaligindan kacabildim, hem sarhos "arkadaslarimi" gecenin sonunda toplama gorevinden kurtuldum, hemde dogru duzgun para biriktirmeye basladim.

*Bu yaziyi Pazar sabahi guzel guzel yaziyodum ama saat 10da yan odadaki gerizekali kiz muzigiyle evi gece klubune cevirdigi icin butun yazma istegim bok oldu. Sonra devam ederim ...


16 Jan 2013


Bugun resmen kendimi bilet almaya kalkisirken buldum. Ne olduysa artik, kendimden gecmisimde ani kararlar almaya baslarken durdurdum kendimi. Kacmak istiyorum. Yada buna ihtiyacim var. Bavulumu toplayip bi daha buraya geri donmemek gibi bi hayalim var. Sabirsizlasiyorum yine ama bu sefer istikametim belirsiz zaten bekleyenim yok. Tam ucak biletini alicakken ne yaptigimin farkina varip dusunmeden kendimi dersime verdim. Yeni kacisim bu oldu zaten. Dersler. Cunku ders calisirken baska bisey dusunmuyorum. Okudugumu anlamak icin aklimdan gecen yuzlerce sacmaligi durdurup sadece tek biseye odaklaniyorum. Araliksiz calisip kendimi iyice yoruyorum ki dersimi bitirdikten sonrada kafam baska yerlere gitmesin. Tabi bugun boyle olmadi. Aradaki uzun molalarim sayesinde hem kafami dersler sayesinde yordum hemde gereksiz seylere...

Tamam sustum.

Birds of Prey

It was to the sound of the seagulls, that I had found a way to cherish my loneliness.
Floating above my head, with the cold sand beneath my feet.
& the wind so cold that with every second I had spent wrapped in it, I could slowly feel my body going numb.
& the waves... It was as though I was watching my inner selfish emotions, crashing.
& my body had become the rocks, that got hit by their anger, gradually eroding.

Even though it was all natural, simply the nature taking its course, it was a disaster.
& even though it was an anticipated tragedy, there was something so disturbingly beautiful and peaceful about it.
Witnessing the innocent being wiped away from afar.
Just like those times when I witnessed myself destroying me.

& it was the eyes of a falcon that had gotten to me.
It was like a puzzle that I for once could not solve.
A mystery that stared straight into my soul.
Flying around me with those gazing eyes without making a single sound.
Drawing me towards an unknown.


9 Jan 2013

Gecen aksamki olay benim basima gelicek... Haykirarak gulerim!



Evlilige hic bi zaman sicak bakamadim. Tamam itiraf ediyorum arada bi dusunurum, “bi gun neden olmasin?” gibisinden. Oysa bizim ailede bugune kadar bosanan bile olmadi. Evlenen bir kez evlendi sonrada oylece gecinip gittiler iste. Ama belkide evde, lise cagima kadar goremedigim evlilik kareleri yuzunden boyleyim bilemiyorum. Annem, babam nerdeyse 22 yildir evli olmalarina ragmen babamin isi nedeniyle hic bi zaman dogru duzgun beraber yasamaya zamanlari olmamis. Yani bu 22 yil icinde 1 yili ayri ulkelerde (sehirlerde bile degil duruma bak iste) bile olmadan yasadiklarini sanmiyorum. Sanmiyorum diyorum bide tam emin degilmisim gibi, butun hayati boyunca babasini zar zor goren kiz ben degilim ya hadi neyse. 

 *Lisedeki ekonomi dersinde ogrendigime gore hic bi zaman bisey kesinmis gibi yazmicakmissin. O gun bugundur nerdeyse herseyi boyle yazar oldum bu da alakasiz bi not*

Sahsen ben boyle bi evlilik istemem. Evlilikten once gelen iliski durumlarinda ciftlerin birbirinden uzak (Long Distance Relationship) olmalari normal ama evlenince bi zahmet biseyler ayarlansin. Ne bu boyle? Bi taraf bekar evinde yasarken diger taraf cocukla kaliyor falan.

 Konumuza devam edelim...

Amerika’da doktorasini yapan kuzenim, Fransiz erkek arkadasiyla Turkiye’ye geldiler Noel tatili icin. Adamcagizin bi kac fotografini gormustum zaten facebook’ta. Aileyle tanistircaklar falan filan. Amcamlarin evine gittik, 175 boylarinda, kumral, zayif, kuzenim gibi 25 yaslarinda bi Fransiz, iyide birine benziyo. Kim dokunsa incitebilir gibi... Dogal olarak sessiz ve utangacti nede olsa sadece kiz arkadasinin ailesiyle degil, kiz arkadasinin Turk ailesiyle tanisiyordu. Acidim ama en azindan nerdeyse herkesin Ingilizce bilmesi onu biraz rahatlatmisti sanirim. Sonrada canim annecigim ve babacigimin benim 4.dilimin Fransizca oldugunu soyledi tabi, gurur duyuyolar ya.. o da sevindi, sevinmesinede en son ne zaman dogru duzgun Fransizca konustugumu bile hatirlamiyorum. Cok gerekmedikce, yani biri beni Fransa’ya postalamayip orda tek basima birakmadikca konusmam, kendi istegim olmadan.

Gecenin sonunda herkesden gecer not aldi tabi. Sessiz, sakin, saygili bi Fransiz beyfendisiydi nede olsa.

Sonra dusundumde, eger ben bi gun evlenicek olsam (ki hep evlenmem derim ama kendimden bu kadar eminde konusmamaliyim biliyorum) ya gizlice evlenirim yada butun sulaleme bir gun onceden falan soylerim. Gelen gelir, gelmeyende kendi bilir, ben kactim hadi gorusuruz misali..

Damat adayini aileden saklamak bile degil olay. Damat adayini hayatta tutmak. Bugune kadar aileme (annem ve babam dahil) hic bi erkek arkadasimi tanistirmadim. Tanistirdim ama sadece arkadasim olarak bildiler tabi. Benim tarzimda belli bide. Gorunus olarak boyle boyle bi tarzim var demek istemem ama eger gecmisime bi goz atarsak kahve sac ve goz, 180+ boy diye bi gercek cikiyo ortaya. (Evet canim bu minyon boyutuma ragmen boyle seyler oluyor) ama kesinlikle karizmatik bu da ayri bi gercek. Kisilik olarak tabikide guclu, saglam bi kisilik onemlidir. Genelde hislerimi degil beynimi kullanirim ama olay biri olunca en cok hislerimle giderim. 6.hissimde bi enteresan oldu yazdan beri ama o tamamen farkli bi konu. Zaten zor begenirim... sustum.tamam.

Ama genel olarak baktigimizda butun sulalemden  biraz fazlasiyla farkli bi insan olup ciktigimdan (bunu nasil becerdigimide bilsem) hoslandigim erkeklerinde ailem tarafindan hemen oracikta sevilicegini sanmiyorum. Ama olsun, o dusunmesin bu seyleri, kafasini yormasin.



Istanbul’daki dunyalar tatlisi ama bi okadarda yaramaz ablacigim... beni anladigini biliyorum... heehheheheh.

5 Jan 2013

2013’e girdigim saniyede belliydi gunlerimin bok gibi gececegi…



Her sabah icimde anlamsiz bir boslugun verdigi aciyla uyanir oldum. Kolayca utanmayan ben, yerin dibine girip bi daha cikmamak icin delik arar oldum. Gelecegimi merak ederdim en cok, o duyguyu bile kaybettim. Girmez olaydim su lanet 2013’e.. 13 bide ugurlu numaram olucak, hadi ordan…

Insanlari mutlu etmeye calisirsin ama ne kadar cabalarsan daha da batarsin. Her ne kadar bazilari gercekten mutlu oldugunu soylesede neden buna kendimi inandiramiyorum? Okadar ettigim laflardan sonra nerdeyse hic birini yerine getiremedigimi gordukce kendimi gerizekali bi yalanci gibi hissediyorum. Belkide o yuzden inanamiyorumdur? Pinokyo bile dedim okadar ama neyse iste. Ama o ilk haftayi hatirliyorum, gozleri halen kapaliyken dudaklarinin minik bi hareketle olusturdugu o masum gulumseyisi.. Iste o an, hayatimda hic ayni anda tatmadigim bi mucize olustu... gercek huzur ve mutluluk.

Fazla sacmaladim, fazla yanlis anlasildim... Arkadasliktan ote ama sevgiliden az iliskidir bence en guzeli. Samimidir. Kasmaz, illa romantik olma hissi vermez, rahattir. Birazda evcilik tadinda. En azindan suan benim icin boyle. Dogru duzgun bi iliskiye gercekten hazir degilim. Yapabilcegimi sanmiyorum ve bunun icin bi suru neden sayabilirim ama neyse, gerek yok...

Babamla eskisinden daha fazla tartisiyoruz artik. Koridorda gordugumde bile kaciyorum resmen. Kesin yine bi laf edicek dusuncesiyle.. ki... hizlica ortaliktan yok olmazsam ediyoda.. Stres, stres, stres. Bide bana manyak diyin ama Ingiltere’ye gercekten donmek istemiyorum. Bu hayat tarzi beni fazlasiyla yordu ama ben guclu olmaliyim diyip duruyorum iste kendime.

Sadece (yine) sessizce uzanip beni guvende hissettiren birinin bana sarilmasini istiyorum...

                                                                                                                 Cok mu?
...
...
...
...
...
...
...
...
...
Dudaklarini bi yaklastirir misin? Bisey denicem.